Şubat 27, 2006

Vergi

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Jump to: navigation, search

Vergi, kamu hizmetlerinin maliyetini karşılamak üzere, ekonomik birimlerden siyasi cebir altında ve karşılıksız olarak devlete kaynak aktarılmasıdır. Kamu hizmeti yapmak durumunda olan devlet, bunu yaparken mal ve hizmet üretiminde bulunur. Gerekli üretim faktörlerini sağlarken kamu fonlarını kullanır. Bu fonlar içerisinde vergi gelirlerinin oranı yüksektir. Sanayileşmiş toplumlarda %100'e ulaşmaktadır. Devlet, belirtilen temel amaç dışında kamu faaliyetlerine paralel diğer bazı fonksiyonları da vergilere yükleyebilir. Bu arada gelir dağılımının kontrolu, piyasada fiyat istikrarının sağlanması gibi fonksiyonlar da kısmen vergiye yüklenebilir.

Konu başlıkları

[gizle]

Zorunlu ve karşılıksız

Tanımdan da anlaşılacağı üzere, verginin niteliğinden ayrılamayan aynı zamanda, onu devletin diğer gelir türlerinden ayıran iki unsur vardır. Bunlardan birincisi verginin cebri (zorunlu) bir ödeme olması, diğeri karşılıksız bulunmasıdır.

Vergi siyasi cebir altında tahsil edilmekte, yani kanunla konulmakta ve kanuna uyulması müeyyidelere (yaptırımlara) bağlanmış bulunmaktadır. Gerçekten devlet, bu kanunlara dayanarak vergi yükümlülüğünü tek taraflı olarak koymaktadır. Ekonomik birimin mükellef olarak vergileme faaliyetine katılması, devlete yardım, devletin işini kolaylaştırma anlamındadır; yoksa vergileme faaliyetinde "yetki paylaşma" anlamında değildir. Zaten bu faaliyete katılmanın şeklini de maliyetini de kanun düzenlemiş ve onu mükellef için yapılması zorunlu bir görev şekline sokmuştur. Verginin siyasi cebir altında alınması, mükellef bakımından ödenmesinin hukuken zorunlu olması nedeniyle, ödenmemesi halinde devlet zorla tahsil ya da cezalandırma yoluna gidebilir. Bu yüzden mükellefler vergiyi kendiliklerinden ödemekle zor yoluyla tahsilden ve ceza kovuşturmasından kendilerini korumuş olurlar.

Verginin "karşılıksız" olması ise, mükellef seviyesinde, yapılan ödeme ile faydalanılan devlet hizmetleri arasında bir ilişki bulunmaması demektir. Yani vergi, mükellef bakımından şartsız bir ödemedir; bir karşılık isteme hakkı vermemektedir. Ancak bu durum, devletin vergi almasının gerçek sebebinin kamu harcamalarının karşılanması, devlet fonksiyonlarının gerçekleştirilmesi olduğu gerçeğini görmeye engel olmamalıdır.

Vergi araçları

Devlet, vergi adı altında çok çeşitli araçlar kullanmakta, daha doğrusu bireylerin ödeme gücünden, türlü firsatlardan yararlanarak pay almaktadır. Bireylerin gelir elde etmesi, kurumların kazanç sağlanması, gelirlerin harcanması, istihsal ve satış nedenleriyle ya da miras ve hibe yoluyla malların el değiştirmesi, bir servete sahip olma, sahip olunan servetin değerinde artış görülmesi vb. olaylar, devletin vergi koymasının belli başlı firsat ve nedenlerini oluşturmaktadır.

Vergi grupları

Çağımızda uygulanan vergileri, bunların konulmasına neden olan olayın niteliğine göre üç büyük grupta toplayabiliriz :

  • 1- Gelirle ilgili vergiler
    • a) Gelir vergisi
    • b) Kurumlar vergisi.
  • 2- İstihlak harcamalarıyla ilgili vergiler
    • a) Harcamalara dayalı gelir vergisi
    • b) Muamele ve satış vergileri
    • c) Kısmi istihlak vergileri
    • d) Gümrük Vergileri.
  • 3- Servetle ya da servet transferiyle ilgili vergiler
    • a) Genel servet vergisi
    • b) Emlak ve kısmi servet vergileri
    • c) Sermaye vergisi
    • d) Veraset ve diğer şekillerdeki servet transferi vergileri.

Dolaylı ve dolaysız vergiler

Vergileri, değişik amaçlarla başka türlü gruplandırmak da mümkündür. Bunlar arasında özellikle verginin "dolaysız" ve "dolaylı" olarak iki büyük sınıfa ayrılması yaygındır. Bu ayırım iktisadi gücü temsil eden gelir ve serveti yakalamada "mutavassıt" bir olaya dayanılıp dayanılmamasına göre yapılmaktadır. Gelir ve/veya servetin doğrudan doğruya vergilendirilmesinde dolaysız, bir olayın (örneğin harcamanın) bu gücün belirtisi sayarak vergilendirilmesi dolaylı sayılmaktadır.

Objektif vergiler-subjektif vergiler

Diğer bir gruplandırma, objektif vergiler-subjektif vergiler şeklindedir. Objektif vergiler, vergi konusunu ait olduğu mükelleften bağımsız olarak kavrayan vergilerdir. İstihlak vergileri, kurumlar vergisi, kısmi servet vergileri, objektif vergilerdir. Subjektif vergiler ise, vergi konusunu ait olduğu kişilerle bir arada ve kişinin gerçek ekonomik gücünü tespit edecek biçimde ele alan vergilerdir. Gelir vergisi, genel servet vergisi, veraset vergisi, subjektif vergilerdir.