Şubat 18, 2006

Yoga

Yoga[EXTRACT]

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Jump to: navigation, search

Konu başlıkları

[gizle]

Kelimenin Anlamı

Hindistan kaynaklı antik ruhsal pratikler bütününe verilen isim. Altı Otantik Hindu Felsefe Okulundan biri. Bu okullar şu şekilde sıralanabilir; Nyaya, Visheshika, Mimasa, Sankhya, Yoga, and Vedanta. Terim, Sanskritçe boyunduruk/bağ anlamına gelen Yuj'dan türemiştir. Her biri farklı metotları kullanan ve farklı mizaçlara yönelik Yoga'lar vardır. Raja Yoga, Hatha Yoga, Jnana Yoga Karma Yogavb.

Kökenleri

Meditasyon halindeki ilk Yogi imajları yapılan kazılarda 6-7 bin yıl önce yaşandığı düşünülen Indus Vadisi Uygarlığında tespit edilmiştir. Yoga'nın yer aldığı ilk yazılı kayıtlar M.Ö. 1500-1200 yılları arasında kodifiye edilen Rig Veda'da yer almaktadır. Rig Vedalar şifahen aktarıldığından Yoga'nın ortaya çıktığı zaman dilimini kesin olarak tayin etmek imkansızdır. İlk yoga metini Patanjali tarafından yaklaşık M.Ö. 2.yüzyılda yazılmış ve metinde kişinin zihnini sükunete kavuşturması ve sonsuza katılması için gereken "sekiz kol/basamak" ile Yoga tarif edilmiştir.

Yoga'nın ilkeleri ve hedeflerinin ilk kez tam tarifi M.Ö. 8 ve 4. yüzyıllar arasında derlenen Upanişadlarda bulunmaktadır. Upanişadlarda harici tanrılara sunulan kurbanlar ve seremoniler yerini dahili kurban ve Yüce Varlıkla (Brahman veya Mahatman olarak işaret edilir) ahlaklı olmak, nefsi zapt etme ve zihnin talimi yoluyla bir olma haline bırakan bir anlayışa bırakmıştır.

Patanjali'nin Yoga Sutralarındaki klasik yoga, altı "orthodox" (Bu ifadeyle Vedaların otoritesinin kabulü anlaşılır) darshana (Hindu felsefe okulları)'dan biridir. "Yoga" olarak bilinen Hindu felsefe okulunun kökeni yine Hindu felsefe okullarından olan Samkhya ile Upanişadlardadır.

Yoga ve Din

Hindu, Budist ve Jain geleneklerinde yoganın manevi/ruhsal hedefleri yoganın bir parçasını oluşturduğu dinlerden ayrılabilir görülmektedir. Bazı yogiler dini daha çok kültür, değerler, inançlar ve ritüeller, yogayı da daha çok kendi kendini gerçekleştirmek (self-realization)yani yüce hakikatin doğrudan deneyimi olarak görerek din ile yoga arasında süptil bir ayırım yaparlar. Sri Ramakrishna dini kabuk doğrudan deneyimi ise öze benzetmektedir. Her ikisine de ihtiyaç vardır "fakat eğer kişi öze ulaşmak istiyorsa kabuğu aşmalıdır".

Yoganın Hindu uygulayıcıları kendi dini geleneklerinden onur duymaktayken hindu olmayan uygulayıcılar yoganın Hindu dinini kabul etmeyen kişilerce de ciddi biçimde uygulanabileceğini iddia etmektedirler.

Yoga eleştirileri batıda uygulandığı biçimiyle yoganın manevi kökenlerinden koparılıp yozlaştırıldığı (yoganın asıl olarak fiziksel egzersiz olduğu şeklindeki popüler anlayış gibi) üzerinde durmaktadır.

Yoga; gelişimi ve türleri

Yoga'nın mevcudiyetine ilişkin en eski arkeolojik bulgular, M.Ö. 3000 yıllarına kadar gitmektedir. İndus vadisinde yapılan kazılarda ortaya çıkartılan bazı taş mühürlerde yoga duruşlarını gösteren figürlere rastlanmıştır. Yogaya ilişkin ilk yazılı kaynaklar ise Veda’lardır (Rig-Veda, Sama-Veda, Yajur-Veda, Atharva-Veda). Vedaların ardından Brahmana, Aranyaka ve Upanişad'lar yazılmıştır. Tahminen 2 bin yıl önce Patanjali tarafından Yoga öğretimi çok kısa bir şekilde Yoga-Sutra kitabında anlatılmıştır. Yoga- Sutra’da anlatılana göre Raja Yoganın, yani orijinal yoganın, sekiz basamağı şunlardır;

1. Yama - Ahlaksal kurallara uymayı öğretir. Şiddeti, hırsızlığı, açgözlülüğü, kişinin kendi nefsine hakim olamayışını yasaklar. 2. Niyama - Öz disiplini öğretir. Saflığı, sadeliği ve çalışmayı hedefler. 3. Asana - Belirli pozisyonlardaki vücut egzersizleridir. 4. Pranayama - Belirli ritimlerde nefes alıp vermeyi öğretir. 5. Pratyahara - Duyguları kontrol etmeyi sağlar. 6. Dharana - Belli bir fikir üzerinde konsantre olmayı öğretir. 7. Dhayana – Meditasyon çalışmalarıdır. 8. Samadhi - Meditasyonun ulaşacağı son hedef olup; beden ve duyular dinlenirken, aklın ve ruhun uyanık kalması, üstün bilince erişme halidir.

Zaman içerisinde yoga farklı uygulamalar ile farklı ekollere ayrılmıştır. MÖ 300 yılında yazılan ve Hint destanının önemli bir bölümünü oluşturan Bhagavad Gita da, yoga, birer yaşam disiplini olarak Karma Yoga, Bhakti Yoga ve Jnana Yoga olmak üzere üç temel bölümde incelenmiştir.

Karma Yoga: Sanskrit bir sözcük olan “karma”, davranış/ eylem demektir. Karma yasasına göre her hareketin bir sebebi ve bir de sonucu vardır ve bunlar bağıldır. Karma yoga bireyin hareketlerinin neden ve sonuçlarına odaklanan doğru hareket ve kendini düşünmeden yardım yoluyla, Tanrı’yla bütünleşmeyi sağlayan bir yaşam tarzı uygulamasıdır.

Bhakti Yoga: Sevmek ve kalbini kutsal olana açmak, kişisel adanmanın mistik bir yolu olan bhaktinin amacıdır. Bhakti, “Kutsal olana hizmet etmek” demektir. Sevgi ve tam bir teslim oluşla, tüm yaratılmışlarda mevcut olan ilahi öze yol almaktır. Bu yolun İslam sufizmi uygulamaları ile benzerlik gösterdiği ve Mevlana’nın aşk yolu ile yaratana kavuştuğu söylenebilir.

Jnana Yoga: Bilgelik yoludur ve en zor yol olarak düşünülür, çünkü anlama ve sezgi yeteneğinde radikal bir değişiklik gerektirmektedir. Amaç, hepimizin içinde olan bilgiyi sorarak, meditasyon yoluyla ve düşünerek araştırmaktır. Jnana öğrencisi zihnini kendi doğasını araştırmak ve Tanrı yoluyla bilgiye ulaşmak için kullanır. Zaman içinde meditasyonda verimi ve etkinliği artırmak için çeşitli uygulamalar bu ekol altında geliştirilmiştir. Bunlardan bir tanesi de bugün Batı’da dahi yaygın bir uygulama alanı bulan “Hatha Yoga” dır.

Hatha Yoga: Fiziksel ve zihinsel mükemmelliğin yolu olan Hatha Yoga, modern batı yaklaşımına göre öncellikle bir fiziksel terapi formudur. Ancak Hatha Yoganın temel kitabı “Hatha Yoga Pradipika” Hatha Yogayı Raja Yogaya başlamanın bir yolu olarak gösterir.

Hatha Yoga Felsefesi ve Egzersiz Sistemi

Hatha Yoga çalışmaları 3 temel temrin üzerinde durur; Pranayama (Nefes Egzersizleri), Asana(yoga postürleri) ve meditasyon.

Pranayama / Nefes Egzersizleri: Sanskritçeden incelendiğinde Prana; hava ve havadaki yasam enerjisi, Yama; kontrol etme ve yönlendirme ve Pranayama; hayat enerjisinin kontrol edilerek yönlendirilmesi olarak ifade edilebilir.

Yine, Sanskrit kök prana, “nefes” sözcüğünü de karşılamaktadır, ancak yogada Prana salt nefes demek değildir. Yoga felsefesi evrende görülen her oluşun Prana'nın tezahürü olduğunu ve evrende tezahür eden enerjinin bütününe Prana adı verildiğini ifade etmektedir.Prana solunum hareketine neden olan güçtür, nefesteki canlılıktır ancak onu salt güç diye adlandırmak yanlış olacaktır, zira güç sadece onun bir tezahürüdür.

Nefes yoluyla pranayı alış veriş Pranayama'dır. Yoga felsefesinin babası Patanjali, Pranayama' hakkında ayrıntılı bilgi vermemektedir, ama daha sonraları başka yogiler konu üzerinde gelişmeler kaydetmişler, buluntularını bilimsel hale getirmişlerdir. Yoga Sutra’da Patanjali, Pranayamayı bir yöntem olarak kabul etmekle birlikte buna takılıp kalmamıştır. " Nefesle havayı dışarı atın, sonra ciğerlerinize çekip bir müddet tutun, böyle yapınca varlığınız biraz daha sakinleşecektir." bu bilgi ile başlayan akım daha sonra Pranayama adı ile başlı başına bir bilim olmuştur.

Düzgün nefes alıp verme vücuttaki pek çok fonksiyonun düzgün işlemesini sağlamaktadır. Pranayama çalışmalarında doğru nefes tekniği ile ; Kanın temizlenmesi, vücuttaki zehirli maddelerin atılması, Solunum esnasında akciğerlerin genişleyip daralması ile karın bölgesine yapılan masajın sindirim organları, karaciğer, böbrekler vb organların olumlu etkilemesi Göğüs kafesinin daralması ve genişlemesi sayesinde koroner damarlardaki tıkanmaların önlenmesi, Kronik soğuk algınlığı, sinüzit, alerji, horlama vs gibi rahatsızlıkların hafiflemesi söz konusudur.

Solunum tekniklerini uygulayıp tam verim alabilmek için; düzenli pratik yapmak, çalışmaları dik duruşta (oturarak, ayakta yaslanarak) ve temiz havada yapmak gerekebilir. Burun kanatlarının kontrollü değişimiyle solunum (Anuloma Viloma), diyafram kullanımıyla gerçekleşen solunum (Kapalabathi), karın solunumu, göğüs solunumu gibi çeşitli uygulama biçimleri mevcuttur.

Asana / Yoga Postürleri: “Asana” Hatha Yoga duruşlarına verilen ad olup, kelime anlamı itibarı ile "rahat duruş, hoş duruş, latif poz" olarak ifade edilmektedir. Hatha Yoga asanaları koordine edilmiş beden pozları ve nefes tekniklerinin fizik beden, zihinsel yapı ve ruh varlığı üzerindeki tesirlerini belirli konsantrasyonlar ile deneyimlemektir.

Daha önceden de belirtildiği gibi Hatha Yoga, Raja Yoga için bir hazırlıktır. Hatha Yoga'da birçok Asana varken, Raja Yoga'da sadece bir kaç tane Asana vardır ve nihai olarak tek bir Asana'ya varılmaktadır ki buna Dhyana Asana ya da meditatif poz denir.

Bunun yanında her bir asana, kendi grubuna göre fizik yapıyı dengelemekte, esnetmekte, katı ve sert haldeki kas yapılarını gerektiği zaman sertleşecek şekilde uzun ve esnek hale getirmektedir. Hatha Yoga çalışmaları bir zayıflama yöntemi olmamakla birlikte vücudun bu şekilde esnetilmesi onun gereksiz dokulardan kurtulmasını ve böylece form almasını temin eder. “Asana'lar, Hatha-Yoga'nın ilk adımını oluşturduklarından uygulayıcıya ilk aşamada açıklanır. Asana'lar kişiyi dayanıklı, hastalıklardan uzak, eklemlere bağlı uzuvları da hafif kılar” Asanalar beden sağlığı için önemli egzersizlerdir ve günlük yaşantıda bedeni zorlamadan rahatlıkla uygulanabilir. Yüksek ya da orta şiddetli sportif egzersizlerde kaslar kasıldığında depolanmış şeker parçalanarak laktik aside dönüşür ve bir enerji açığa çıkarır. Laktik asidin daha sonra su ve karbondioksite dönüşmesi gerekir, bunun için de oksijene ihtiyaç vardır. Egzersiz sonrası kaslarda laktik asit birikmesi beraberinde yorgunluğun azalmasını sağlayan bir toparlanma sürecini getirir. Oysa Hatha Yoga duruşlarında oksijen alımı fazla olduğundan oksijen borçlanması daha az, toparlanma süreci daha kısa olacaktır. Yogik asanalar sinerjik ve antagonist kasların düzgünlüğünü, esnekliğini ve dayanıklılığını geliştiren izometrik egzersizlerdir ve araştırma sonuçları asanaların statik motor performansı, el-göz koordinasyonunu, kardiovasküler dayanıklılığı, anareobik gücü geliştirdiği, 6-12 aylık çalışmanın esneklik süresi ve dayanıklılık performansında artış, aşırı bitkinlik hallerinde azalış sağladığını göstermiştir. Meditasyon: Meditasyon, Raja Yoga'nın yedinci basamağı Hatha Yoga çalışmalarının son basamağındaki uygulamadır. Meditasyon bir şuur akışıdır, şuurun bir sıçrayışı, bir çekişi ya da itimi değildir. Meditasyon, benlik-analizi veya yaşamın ideallerine olan adanma denilebilecek kişinin kendi Özben'ini samimi olarak araştırması yoludur. Hatha Yoga Pradipika’ da meditasyon “aklın doğal durumu” olarak ifade edilmektedir.

Meditasyon, yoganın temel taşlarından biridir. Yoga ile ulaşılacak, evrenle birleşip bütünleşme haline meditasyon uygulaması olmadan gelmek mümkün değildir. Bu meditatif hal aslında pek çok dinin pratikleri içinde yerini bulmuş bir uygulamadır. Örneğin, İslam Sufizminde benzer uygulamalara sıklıkla rastlanmaktadır ki, en bilinen örnek “sema” meditatif hal sağlanmadan uygulamada devamlılığın kolay kolay gerçekleşmeyeceği bir çalışmadır. Yogada uygulanan mantraları, yani kutsal sözleri tekrarlayarak gerçekleştirilen meditasyonun sufizmdeki karşılığı “zikir”dir. Uygulamada solunuma ya da sema veya duaya odaklanma gibi farklılıklar olsa da, meditatif hale geçildiğinde karşılaşılan fizyolojik değişimler aynıdır. Bunu yanında her iki meditasyon esnasında da kişilerin neşeli, güçlü duygular, zamansızlık hissi, farkındalıkta artış, zihinsel dinçlik, iyi olma hissi ve genel gevşeme hissettiklerini ifade ettikleri görülmektedir.

Meditasyon teolojik felsefedeki görüntüsünün dışında gündelik yaşamda kolaylıkla yer alabilmiş bir mental aktivitedir. Duyulardan kaynaklanan düşüncelerin artık söz konusu olmadığı bir bilinç durumudur ki buna göre, meditasyon düşüncenin konsantre olunan konuda doğru ve düzenli akışı olup konsantrasyonun hemen arkasından ortaya çıkan hal olarak ifade edilmektedir.

Yoga Mitleri

Batı'da fiziksel egzersizleri sebebiyle en çok yaygınlık kazanan yoga türü Hatha Yoga'dır. Ancak klasik Hatha Yoga'nın bazı egzersizleri ve amaçları dışında batılı ülkelerde daha çok beden güzelliği ve sağlık gerekçeleriyle yapılan bu yoga türü medyanın ve batılı uygulayıcıların da etkisiyle Yoga'nın bütününü temsil eder hale getirilmiştir. Klasik Yoga'dan farklı olarak bu Yoga çevresinde bugün halen yaygın olan kimi mitler üretilmiştir.

  • Yoga'nın Bir Din Olmayışı Miti

Yoga Atman (Bireysel Ruh) ile Brahman'ın (Ruhun Kaynağı) manevi birliğine götüren Hindu dini pratikleridir. Yoga'nın çeşitli yönleri manevi inançlar, ahlak kuralları, gündelik yaşam düzenleri, ritüeller ve manevi disiplinleri içermektedir ve bu uygulamalar onun dini yönünün varlığını kanıtlamaktadır. Fiziksel egzersizleri içinde en çok barındıran Hatha Yoga'nın temel metni Hatha Yoga Pradipika'nın ilk iki dizesinde dahi Hatha Yoga'nın Raja Yoga'nın başarılması için öğretildiği ve Hatha Yoga bilgisinin Hindu Tanrısı Şiva tarafından öğretildiği bildirilmektedir.

  • Yoga'nın Hinduizm İle İlişkisiz Olduğu Miti

Yoga ile ilgili ilk kayıtlı kanıtlar ilk Hindu kutsal metini olan Rig Veda'da yer almakta ve daha sonraki Hindu kutsal metinlerinde ayrıntılarıyla açıklanmaktadır. Ayrıca Hatha Yoga Pradipika'nın giriş cümlelerinde Yoga'nın kaynağı bir Hindu Tanrısı olan Şiva'ya bağlanmaktadır. Bunun yanısıra bazı vücut hareketlerinin isimlerinin Hindu Tanrılarından alınması dahi Yoga ile Hinduizm arasındaki ilişkiyi göstermektedir. Suriya Namaskar, Hanumasana gibi asanalar (Yoga duruşları) Hindu Tanrıları Suriya/Vişnu ve Hanuman'dan ileri gelmektedir.

  • Yoga Öğrenmek İçin Para Gerektirir

Yoga'nın amacı manevi/dinidir. Manevi gerçekleşimler ruhun ücretsiz hediyesidir. Bu sebeple giriş niteliğindeki manevi öğretiler için para almak ahlaki değildir. Manevi öğretilerden para yapmak tüm diğer dinlerde olduğu gibi Hinduizm'de de günahtır. Not: Yoga Myths başlıklı web sayfasından alınmıştır

Göz At

Web