Şubat 21, 2006

Yeseviyye

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Jump to: navigation, search
Bu ansiklopedi maddesinin biçim olarak Vikipedi standartlarına ulaşması için elden geçirilmesi gerekmektedir.

Düzenleme yapıldıktan sonra bu açıklama silinmelidir.


Yeseviyye ; Yesevilik olarak da bilinen ve Türkistan'ın büyük velisi Hoca Ahmed Yesevi (ölümü:1166) tarafından esasları belirlenmiş olan bir tasavvuf yoludur. Ahmed Yesevi’nin büyük manevi tasarrufu ile yayılan ve asırlarca yaşayan Yeseviyye tarikatı bir Türk tarafından ve Türkler arasından kurulmuş olan ilk tarikattır.Bu tarikat Türklüğün sadece gönül gözünü ışıtıp, ruhunu manevi zevklerle süslemekle kalmamış, Türklüğe asırlar boyu yeni hedefler ve fetihler nasib eden bir yol gösterici olarak tesirini bugüne kadar ulaştırmıştır.Ahmed Yesevi’nin Türk yurtlarında kendinden önce ve sonra benzeri görülmedik kalıcı bir tesir bırakmasında en az "hikmet"lerini bir getiren Divân-ı Hikmet eseri kadar önemli olan bir unsur da yetiştirdiği ve Türk dünyasının dört bir tarafına gönderdiği öğrencileridir. Bu hayırlı halefleri her yerde Ahmed Yesev’nin telkinleri doğrultusunda bir irşad faaliyetini sürdürerek bulundukları dünyasında İslam etrafında şekillenen ortak bir inanç ve ruh ikliminin hakim olmasına vesile olmuştur. Yeseviyye tarikatı, önce Seyhun nehri havzasında Taşkent ve çevresinde yerleştikten sonra, Aral gölünün güneyindeki Harezm bölgesine yayılmış, aynı zamanda Seyhun ile Ceyhun nehrinin sınırlarını çizdiği Mâveraünnehr'de geniş bir kitleye yayılmıştır. Diğer taraftan Türkistan'ın kuzeybatı bozkırlarından Kıpçak lehçesinin hakim olduğu İdil-Ural bölgesine uzanan Yeseviyye tarikatı, Pir-i Türkistan'ın işareti ile yola çıkan dervişleri tarafından Horasan, Azerbaycan ve Anadolu ya kadar ulaşmıştır. Hoca Ahmed Yesevi’ nin ilk halifesi Arslan Baba’nın oğlu Mansur Ata'dır.Mansur Ata’ dan sonra yerine oğlu Abdülmelik Ata, sonra da onun oğlu Tac Hoca geçmiştir ki, bu ünlü Yesevi şeyhi Zengi Ata'nın babasıdır.Üçüncü halife Süleyman Hakim Ata Ahmed Yesevi’ nin Türkler arasında en tanınmış halifesidir. Rivayete göre Satuk Buğra Han'ın kızı Anber Ana ile evli olan Hakim Ata, daha çok Türkistan'ın Harezm'de bölgesinde halkı irşad ile uğraşmış ve ölümünden sonra Akkurgan’daki türbesine defnedilmiştir. Ahmed Yesevi’nin esaslarını belirlediği Yeseviyye tarikatı, daha sonra Türkistan ve Anadolu’da gelişecek olan başta Nakşbendiyye olmak üzere Kübreviyye, Çiştiyye gibi diğer büyük tasavvuf ekollerini de derinden etkilemiştir. Nakşbendiyye tarikatının, Hoca Ahmed Yesevi ile irtibatı Muhammed Bahaüddin Buhari veya kısaca "Şah-ı Nakşbend" namı ile tanınan tarikatın Pirinin Yesevi şeyhlerinden "Kasem Şeyh" ve Halil Ata ile bir süre birlikte olarak feyz almasına dayanır. Şah-ı Nakşbend'in devrin hükümdarı olan Halil Ata'nın yanında zahiren hükümdarın hizmetinde geçen altı yıl boyunca feyz ve süluk yolunda büyük mesafeler katettiği kendilerinden rivayet edilmiştir. Şah-ı Nakşbend'den sonra Nakşbendiyye tarikatı, Türkistan Türkleri arasında çok yayılmış, daha önce gelişen Yeseviyye tarikatının nüfuz sahasını bir anlamda daraltmıştır. Ancak genel çizgileriyle aralarında büyük farklılıklar bulunmayan bu tarikatlardan Nakşbendiyye'nin bütün Orta Asya ve daha sonra Afganistan, Hindistan, Kazan, Orta Doğu ve nihayet Anadolu’da çok geniş bir coğrafyada yayılıp benimsenmesi Yesevi dervişlerinin daha önceden bu iklimlerde yaptıkları faaliyete bağlı olarak kolaylaşmıştır. Hoca Ahmed Yesevi’nin soyundan gelen ve İslam dünyasının değişik yerlerinde yaşadıkları ve irşad faaliyetinde bulundukları kaydedilen kişiler arasında Semerkand alimlerinden Sadr-ı alem Şeyh, Ejderhan yakınlarında katledilen Baba Şeyh, Bağdat-Kazvin arasındaki Gürgan'da yaşayan Şeyh Muhammed Dem Tiz bin Ahmed Yesevi, Keşmir'de medfun bulunan Hoca Hafız Ahmed Yesevi en-Nakşbendi isimlerine rastlanmaktadır. Bu kişilerin Ahmed Yesevi'nin kızı Gevher Şehnaz’dan gelen bir soy kütüğüne sahip olmaları muhtemeldir. Ünlü Osmanlı gezgini Evliya Çelebi de Hoca Ahmed Yesevi’nin soyundan geldiğini seyahatnamesinde belirtmiştir. Evliya Çelebi, ayrıca gezdiği yerlerde rastladığı Yesevi dervişlerine ait makamları da eserinde kaydetmiştir. Bu derviş-gaziler arasında Deliorman’daki Demirci Baba, Niyazabad'daki Avşar Baba, Merzifon’daki Pir Dede,Karadeniz kenarında Batova’daki Akyazılı Sultan, Bursa’daki Geyikli Baba, Abdal Musa, İstanbul Unkapanı’ndaki Horoz Dede, Bozok Sancağı Yozgat'taki Emir Çin Osman, Tokat merkezindeki Gaj-Gaj Dede ve Zile ilçesindeki Şeyh Nusret Evliya Çelebi’nin tesbit edebildiği Yesevi dervişleridir. Ancak bunlardan hiçbirisi Nevşehir’de yerleşen Hacı Bektaş Veli kadar ün kazanmamıştır. Rumeli’nin fethinin manevi öncüsü olan Sarı Saltık da asıl adı Muhammed Buhari olan bir Yesevî dervişidir. Evliya Çelebi, Sarı Saltık'ın Karadeniz kıyısında Romanya’nın Silistre bölgesindeki türbesini ziyaret ettiğini belirtmiştir. Sarı Saltık için yapılan bir makam ise İstanbul Boğazı’nın Rumeli yakasındaki Rumeli Feneri'nde yer almaktadır.