Şubat 21, 2006

Yeni Antlaşma

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Jump to: navigation, search
Hristiyanlık

Hritiyanlık Tarihi Nasıralı İsa Havariler Ekümenik Konsiller Doğu-Batı Hizipleşmesi Haçlı Seferleri Reform

Teslis/Üçleme Baba Tanrı Oğul İsa Kutsal Ruh

Hristiyan teolojisi Tek Kutsal ve Apostolik Kilise Hristiyan ibadeti Lütuf Kurtuluş On Emir

Hristiyan İncili Eski Antlaşma Yeni Antlaşma Apokrifa

Hristiyan mezhepleri Ortodoksluk Katoliklik Monofizit Kiliseler Diofizit Kiliseler Uniat Kiliseler Protestanlık

Hristiyan akımlar

Kitab-ı Mukaddes'in İkinci bölümünde yer alan ve Hristiyanlarca kutsal olan 27 Kitaba verilen isim.

27 Bölümden oluşur:

Yeni Antlaşma'in ilk dört kitabı İncil (Müjdeler)–

Matta Markos Luka Yuhanna; Elçilerin İşleri; Pavlus’un 14 mektubu – Romalılara bir adet; Korintlilere iki adet; Galatyalılara, Efeslilere, Filiplilere, Koloselilere birer adet; Selaniklilere iki adet; Timoteyus'a iki adet; Titus'a, Filimon'a, İbranilere birer adet; Diğer elçilerin yedi mektubu – Yakup'un bir adet mektubu; Petrus'un iki adet mektubu; Yuhanna'nın üç adet mektubu; Yahuda'nın bir adet mektubu; Elçi Yuhanna’nın Vahiy kitabı

Bu kaynaklarda Yer alan İsa Mesih Resmi söyledir:

(Yaklaşık olarak M.Ö. 6 - İS 30). Bundan yaklaşık 2.000 yıl önce Anadolu'nun ve Yunanistan'ın bazı büyük kentlerinde gecenin geç saatlerinde ya da gün doğmadan kapalı kapılar ardında toplanan küçük gizli dernekler vardı. Dernek üyeleri kendilerini "Hıristiyanlar" ya da "İsa'yı izleyenler" olarak adlandırıyordu. İsa'nın Yahudi izleyicileri ona "kutsanmış" anlamında "Mesih" derlerdi. Yunanlılar bu sözcüğü kendi dillerine çevirerek İsa'ya "Hristos" adını verdiler. "Hıristiyan" sözcüğü de buradan gelir.

İsa Mesih'in öğretileri, Hıristiyanlık dininin temelidir. Ona ilişkin bilgilerin hemen hemen tümü, Kutsal Kitap'ın Yeni Ahit bölümünde yer alan dört İncil'den kaynaklanır. Kesin doğum tarihi bilinmemekle birlikte, İsa'nın, başlangıçta tarihçilerin öne sürdüğünden birkaç yıl önce yani, İÖ 6'da doğduğu sanılmaktadır. İsa, Şeria Irmağı'nın batı yakasındaki Beytlehem kentinde Yusuf adlı bir marangozla nişanlı olan Meryem adlı bir genç kızdan dünyaya geldi. Hıristiyanlar, Meryem ile Yusuf evlenmeden bir süre önce, Cebrail adındaki meleğin Meryem'i ziyaret ettiğine ve ona, çok özel bir bebek dünyaya getireceğini, bu bebeğe "İsa" adını vermesini söylediğine inanırlar. Bu olay "Meryem'e müjde" olarak bilinir. Dört İncil'e göre İsa'nın babası dünyalı bir insan değildir. İsa, Tanrı'nın bir mucizesi olarak Kutsal Ruh aracılığıyla dünyaya gelmiştir. Bu nedenle Hıristiyanlar İsa'yı Tanrı'nın oğlu ya da kendisi olarak da nitelerler. İsa 30 yaşına kadar marangozluk yaptı. Yoksul ama rahat bir evde büyüdü. Çocukluk ve delikanlılık dönemine ilişkin çok az şey bilinir. 30 yaşlarında Vaftizci Yahya ile karşılaştı. Vaftizci Yahya, Şeria Irmağı kıyılarında vaazlar verir ve Yahudiler'in beklediği kurtarıcının (Mesih'in) gelmesinin yakın olduğunu anlatırdı. Bu nedenle Yahya, çoğunlukla İsa'nın "müjdecisi" olarak nitelenir. Yahya, tövbe ederek, Mesih'in gelişini bekleyenleri Şeria Irmağı'nın sularıyla vaftiz eder, ruhlarını arındırırdı. Bu nedenle, Vaftizci Yahya olarak anılagelmiştir. İsa da Vaftizci Yahya tarafından Şeria Irmağı'nda vaftiz edildi. Çok geçmeden izleyicilerinden küçük bir grupla birlikte dolaşarak vaaz vermeye başladı. Kendisi de bir Yahudi olduğu için bazen Yahudiler'in ibadet yeri olan sinagoglarda ama genellikle açık havada vaaz verirdi. Vaazlarında Tanrı'nın egemenliğinin yakın olduğunu, İnsanların bu müjdeye inanmalarını söylüyordu.

Bu çağrı yüzyıllardır Tanrı'nın bir kurtarıcı göndermesini bekleyen Yahudiler üzerinde etkili oldu. Yahudiler, topraklarını yitirmiş, ezilmiş ve kendi yurtlarından sürgün edilmişlerdi ama Tanrı'nın Mesih göndereceğine, Mesih'in barışın ve adaletin egemenliğini kuracağına olan inançlarını sürdürüyorlardı. İsa vaizliğinin ilk döneminde, Celile'deki Kefernahum kentinde yaşadı ve çevredeki kasaba ve köylere geziler yaptı. İnciller'e göre bu dönemde çeşitli mucizeler gerçekleştirerek dinsel gücünü kanıtladı. Kutsal Kitap'ta ölülerin diriltilmesi, şeytan kovma, hastaların iyileştirilmesi, rüzgârların ve dalgaların durdurulması gibi birçok mucizeden söz edilir. İsa çoğunlukla, kısa öyküler ya da sıradan insanların yaşamlarından derlediği vurucu olaylar anlatarak iletmek istediği mesajı insanlara ulaştırırdı.

İçinde yaşadıkları düzenden hoşnut olmayan İnsanlar İsa'nın, kendisini onaylamayan din yetkililerini açık sözlülükle eleştirmesinden hoşlanıyordu. Yahudi önderler ise onu, Musevilik'in kurallarına aykırı davranmakla suçladı. İsa ise, Tann'nın, onların yasalarını ya da saygınlıklarını önemsemediğini, onun insanlarda sevecenlik ve hoşgörü aradığını söylüyordu. Din büyüklerine dalkavukluk etmek için hiç çaba göstermeyen İsa, giderek onların nefretini kazandı. Yahudi önderlerin bir bölümü İsa'nın öğretisinin yanlış olduğunu ve insanları yanlış yola sürüklediğini düşünüyordu. Ötekiler ise o dönemde yönetimde bulunan Romalılar'a karşı siyasal bir hareket başlatabileceğinden, bunun da büyük bir yıkıma yol açacağından kaygılanıyordu. Önderlerin büyük bir bölümü, onun öğretisinin kendi konumlarını tehlikeye düşürebileceğini anlamıştı. Şu ya da bu nedenle ondan kurtulmaları gerektiği sonucuna vardılar.

İsa yaşamına ve öğretisine yönelik bu tehdit karşısında hazırlıklı olmak için kendi seçtiği 12 havariyi özel bir eğitimden geçirdi. Dinsel deneyimlerinin en özlülerinden bazılarını onlarla paylaştı. İsa havarilerine kendi müjdelediği krallığın, Kudüs'te zafer kazanarak yönetimi ele geçiren bir dünya önderininkine benzemeyeceğini anlattı.

İsa, yaşamının son yılında Yahudiler'in Hamursuz Bayramı için Kudüs'e gitti. O sırada kent, yüzlerce yıl önce Mısır'da yaşayan Yahudiler'in kölelikten kurtulmalarını kutlamaya gelen hacılarla dolup taşıyordu. Başlangıçta her şey iyi gitti. Kalabalık topluluklar, İsa'yı Nasıralı peygamber olarak selamladılar. Ne var ki, İsa, kendisine karşı olanların çoğaldığının ve daha kötüsü, havarilerinden birinin ona sırt çevirdiğinin farkındaydı. Yahuda İskaryot, bulunduğu yeri yöneticilere göstererek İsa'ya ihanet etti. Bu ihanetin nedeni kesin olarak anlaşılamamıştır. Öleceğini anlayan ve bu ölümün havarilerinin inancını sarsacağından kaygılanan İsa, onları Son Akşam Yemeği'nde bir araya getirdi ve ölmesinin gerekli olduğunu, böylelikle Tanrı ile insanlar arasında yeni bir bağ kurulacağını açıkladı. Öldükten sonra İsa'nın öğretisini yaymak havarilerin görevi olacağı için, onlarla Tanrı arasında da yeni bir bağ kurulacaktı. İsa ekmekle şarabı aldı, kutsadı ve havarilerine vererek kendi bedeni ve kanı olduğunu söyledi.

Yemekten sonra İsa ve havarileri Kudüs'ün doğu yakasındaki Zeytin Dağı'na ve oradan da tepenin yamaçlarındaki Getsemani Bahçesi'ne gittiler. Bu bahçede, Yahuda'nın yol gösterdiği görevliler İsa'yı tutukladı. İsa aynı gece yargılanmak üzere Yahudi Önderlerin karşısına çıkarıldı. Sorgusu sırasında "Tanrı'nın oğlu musun?" sorusuna olumlu yanıt verince, Yahudi önderler günah işlediği savıyla onu ölüme mahkûm ettiler. Verilen bu idam kararı, Romalı Vali Pontius Pilate'nin onayı olmaksızın uygulanamazdı. Pilate, aslında İsa'nın suçluluğuna inanmıyordu ama Yahudi Önderlerin ve onların izleyicilerinin bu istekte direnmeleri üzerine İsa'yı çarmıha gerdirme cezasına çarptırdı. O dönemde Romalılar, suçluları haç biçiminde bir kalasa çivileyerek idam ederlerdi. İsa, kutsal cuma günü Pilate'nin askerlerince başına dikenden bir taç giydirilerek çarmıha gerildi. O günün akşamında ölüsü çarmıhtan indirildi ve izleyicilerinden Arimateah Yusuf'a ait bir mezara kondu. Mezarın girişi büyük bir taşla örtüldü. Daha sonra gelişen olaylar Kutsal Kitap'ta şöyle anlatılır: Cumartesi günü erken saatlerde bir grup kadın mezarı ziyarete gittiğinde taşın yerinden kaldırıldığını ve cesedin orada olmadığını gördü. Kısa bir süre sonra İsa'nın, önce Mecdelli Meryem'e ve ardından havarilerine göründüğüne İlişkin söylentiler çabucak yayıldı. İsa'nın yeniden dirilişi Hıristiyanlık'ın temellendiği en önemli inançlardan biridir. Bu inanç, havarilerine ve izleyicilerine yeni bir güç vermiş ve Hıristiyanlık'ın yayılması için yaptıkları çalışmaları hızlandırmıştır.

Elçilerin İşleri kitapçığı İsa'nın ölmesinden sonraki otuz-kırk yıl içinde öğrencilerinin yaptıklarını ve ilk kilisenin tarihini anlatır.

Sonraki kitapçıkların büyük bir bölümü ise İsa Mesih'in öğrencilerinin (elçilerinin) kiliselere yazdığı mektupları içerir.

Yeni Antlaşma'nın içindeki mektupların on üç tanesi elçi Pavlus tarafından yazılmıştır. Bunlar İncil'deki sırasıyla: Romalılar, 1. ve 2. Korintliler, Galatyalılar, Efesliler, Filipililer, Koloseliler, 1. ve 2. Selanikliler, 1. ve 2. Timoteos, Titus ve Filimun mektuplarıdır. Bunlardan Galatyalılara Mektup bütün İncil içindeki en eski mektuptur (İ.S. 48-49).

İbranilere Mektup adındaki kitapçığın yazarı bilinmemekle birlikte Yahudi dinsel geleneklerine paralel yazılmış olan bu metni İsa'nın öğrencileri ile çalışan bir Hristiyan'ın yazdığı düşünülmektedir. Önerilen adlar arasında Apollos ve Barnaba da vardır.

Sonrakiler ise, İsa Mesih'in kardeşi Yakup'un yazdığı mektup, Petrus tarafından kaleme alınan iki mektup, Yuhanna'nın üç mektubu ve Yahuda mektubudur.

Yeni Ahit'in son kitapçığı Yuhanna'nın 90 yıllarında yazdığı Vahiy'dir. Hristiyanlar'ın yoğun sıkıntı çektiği dönemde yazılan kitapçık, gelecek olayları ve İsa meish'in gökten dönüşünü anlatır.

Yeni Antlaşma Kelimesi Hristiyanlar için; İncil'den başka İsa Mesih'in ölmeden önce havarileriyle yediği son yemekteki sözlerinde yer alan Tanrı'nın İnsanlık ile yaptığı ruhsal antlaşmayı ifade eder.

Hıristiyan inanışına göre bu antlaşma, Eski Ahit'te geçen ve Tanrı'nın Sina dağında İsrael ile yapmış olduğu antlaşmanın yerini alır.

İncil'de şu ayetlerde geçmektedir;

Fısıh Yemeği (Mat.26:17-35; Mar.14:12-31; Yu.13:21-30,36-38; 1Ko.11:23-25)

Luk.22: 7 Fısıh* kurbanının kesilmesi gereken Mayasız Ekmek Günü geldi.

Luk.22: 8 İsa, Petrus'la Yuhanna'yı, "Gidin, Fısıh yemeğini yiyebilmemiz için hazırlık yapın" diyerek önden gönderdi.

Luk.22: 9 O'na, "Nerede hazırlık yapmamızı istersin?" diye sordular.

Luk.22: 10-11 İsa onlara, "Bakın" dedi, "Kente girdiğinizde karşınıza su testisi taşıyan bir adam çıkacak. Adamı, gideceği eve kadar izleyin ve evin sahibine şöyle deyin: 'Öğretmen, öğrencilerimle birlikte Fısıh yemeğini yiyeceğim konuk odası nerede? diye soruyor.'

Luk.22: 12 Ev sahibi size üst katta, döşenmiş büyük bir oda gösterecek. Orada hazırlık yapın."

Luk.22: 13 Onlar da gittiler, her şeyi İsa'nın kendilerine söylediği gibi buldular ve Fısıh yemeği için hazırlık yaptılar.

Luk.22: 14-15 Yemek saati gelince İsa, elçileriyle birlikte sofraya oturdu ve onlara şöyle dedi: "Ben acı çekmeden önce bu Fısıh yemeğini sizinle birlikte yemeyi çok arzulamıştım.

Luk.22: 16 Size şunu söyleyeyim, Fısıh yemeğini, Tanrı'nın Egemenliği'nde yetkinliğe erişeceği*fx* zamana dek, bir daha yemeyeceğim."

Luk.22: 17 Sonra kâseyi alarak şükretti ve, "Bunu alın, aranızda paylaşın" dedi.

Luk.22: 18 "Size şunu söyleyeyim, Tanrı'nın Egemenliği gelene dek, asmanın ürününden bir daha içmeyeceğim."

Luk.22: 19 Sonra eline ekmek aldı, şükredip ekmeği böldü ve onlara verdi. "Bu sizin uğrunuza feda edilen bedenimdir. Beni anmak için böyle yapın" dedi.

Luk.22: 20 Aynı şekilde, yemekten sonra kâseyi alıp şöyle dedi: "Bu kâse, sizin uğrunuza akıtılan kanımla gerçekleşen yeni antlaşmadır.